Boğaziçi’nin müstesna yerlerinden birine konumlanmış olan Beykoz; tabii güzellikleri, doğal kaynak suları ve özenle korunarak günümüze ulaştırılmış tarihî yapılarıyla meşhurdur. Güzel ilçemiz aynı zamanda akarsularının bolluğu nedeniyle, Osmanlı İmparatorluğu’nda sanayileşme süreciyle ilintili olarak gelişen camcılığın, iki asrı aşkın bir süre öncesinde temellerinin atıldığı yerdir. Beykoz’da Sultan III. Selim döneminde başlayan “Camcılık” zanaatı, ürünlerini zaman içerisinde dünyanın pek çok yerine ulaştıran bir sanata dönüşmüş ve süreç içerisindeki verimliliği kâh artarak kâh azalarak günümüze değin kesintisiz devam etmiştir.
Beykoz Belediyesi olarak, ilçemizin tarihî sürecinde oldukça önemli bir yere sahip olan ve kültürel bir miras hüviyetiyle günümüzde pek çok yerel işletme tarafından devam ettirilen “Camcılık Sanatı”nı tüm detaylarıyla gözler önüne sermenin, dahası bu kültürel mirası gelecek nesillere tüm boyutlarıyla aktarabilmenin gayreti ve sorumluluğu içerisindeyiz.
“Uluslararası Beykoz Cam Festivali” bu gayretin bir ürünü olarak 17 – 25 Eylültarihleri arasında gerçekleştirilecektir. Geçtiğimiz yıllarda yapılması planlanan ancak pandemi şartları dolayısıyla tehir edilen Uluslararası Beykoz Cam Festivali’nin UNESCO tarafından ilan edilen “Uluslararası Cam Yılı” ile eşzamanlı başlaması da, hoş bir tevafuku doğurmuştur. Bu yıl ilki düzenlenecek olan Uluslararası Beykoz Cam Festivali kapsamında: Beykoz’un geçmişine olduğu kadar geleceğine de ışık tutacağına inandığımız atölyeler, sergiler, söyleşiler, konserler başta olmak üzere pek çok etkinlik gerçekleştirilecektir.
Beykoz Cam ve Billur Müzesinde festival kapsamında Cam Sanatçısı Tuğba İşçi’nin eserleri, “Cam üzerine Hat ve Tezhip Sanatı” üst başlığı ile sergilenecek ve böylece konuklara, yaşadığımız dönem üzerinden camın aldığı yeni formları görme ve değerlendirme imkânı sunulacaktır.
Prof. Dr. Önder Küçükerman’ın Beykoz Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkmış olan “Beykoz Camcıları” kitabı, camın Türk tarihindeki serüvenini ve eski dönemlerden beri süregelen formlarını kayıt altına alan çok değerli bir kaynaktır. Festivalimiz kapsamında Küçükerman, “Beykoz Camcıları” kitabının tanıtımı vesilesiyle Beykoz tarihinde camın gelişimi, işlenme evreleri ve cam hakkında bilinmeyen pek çok hususu ilgililerin istifadesine sunacak, yine kendisinin arşivindeki kıymetli fotoğraflar etkinlik alanımızda sergilenecektir.
Cam Ocağı Vakfı, yalnızca Beykoz camcılığı için değil, dünya camcılığı için de önemli bir değerdir. Günümüzde üretim ve faaliyetlerini kesintisiz olarak devam ettiren Cam Ocağı Vakfı’nda, festivalimiz kapsamında düzenlenecek olan Micke Johansson “Overlay Tekniği” atölyesi ile ziyaretçilerimiz camın üretim aşamasında harcanan emeği ve camın doğum serüvenini canlı olarak izleme imkânına sahip olacaklar.
Soner Sarıkabadayı, Rubato ve Sedat Anar’ın da konserleri ile yer alacağı Uluslararası Beykoz Cam Festivali’nde birlikte olmayı diliyor ve bu anlamlı organizasyonun gerçekleşme sürecinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Murat AYDIN
Beykoz Belediye Başkanı